Tekrarlayan Tüp Bebek Başarısızlığı
Op. Dr. Melek Büyükkınacı Erol
Op. Dr. Melek Büyükkınacı Erol
Kadınların doğal olarak yaşlandıkça üreme kapasiteleri azalır ve doğurganlık oranları düşer. İleri kadın yaşı, genellikle 38 yaş ve üzeri olarak kabul edilir.
Azalan Yumurta Kalitesi: Kadın yaşı ilerledikçe , yumurtalıklarında yumurta sayı ve kalitesi azalır. Bu durum, döllenme ve embriyo gelişimini etkileyerek normal genetik yapıda embriyo sayısını azaltır. Yumurta kalitesindeki düşme, tekrarlayan tüp bebek başarısızlık riskini arttırmaktadır.
Azalan Yumurta Rezervi: Kadın yaşı ilerledikçe, kadınların yumurta rezervi (yumurtalıklardaki yumurta sayısı) azalır. Yumurta rezervinin azalması, tüp bebek denemesinde elde edilen yumurta sayısını azaltır. Yumurta sayısı azaldıkça oluşan embriyo sayısı da azalmaktadır. Bu durumda tekrarlayan tüp bebek başarısızlık ihtimali artmaktadır.
Genetik Anomalilerin Artması: İleri yaşta, genetik anormalliklere sahip embriyoların oluşma olasılığı artar. Genetik anomalili embriyolar çoğunlukla implantasyon sürecinde başarısızlık yaşayarak gebelik gerçekleşemez veya gebeliğin erken dönemlerinde düşükle sonuçlanabilir.
Artan Komplikasyon Riski: İleri kadın yaşı, hamilelik sırasında birçok sorunu beraberinde getirir. Bu da tekrarlayan tüp bebek başarısızlığını arttırır.
Tüplerin durumu tüp bebek tedavisi sırasında önemli bir faktördür
Hidrosalpenks: Tüplerin uçlarında tıkanmaya bağlı sıvı birikmesi durumudur. Hidrosaplenks durumunda oluşan enflamasyon nedeniyle embriyonun rahim içine yerleşmesi ve başarılı bir gebelik oluşması mümkün olmaz. Hidrosalpenks tedavi edilmeden tüp bebek tedavisine devam edilmemeli ve transfer işlemi yapılmamalıdır.
Ektopik Gebelik Riski: Normal yapısı ve fonksiyonu bozulan tüplerde ektopik gebelik (rahim dışı gebelik) riski artar. Embriyo, rahim dışında bir yerde yerleşirse sağlıklı bir gebelik oluşmaz . Ektopik gebelikler de tedavide tekrarlayan tüp bebek başarısızlığına yol açabilir.
Hormonal dengesizlikler, yumurtlamayı, endometriyum tabakasının kalınlaşmasını ve embriyonun rahim içine yerleşmesini olumsuz olarak etkiler. Luteal faz defekti gibi durumlar , yetersiz hormon seviyelerine neden olarak tekrarlayan tüp bebek başarısızlığa yol açabilir. Tiroid hormonunun yetersiz veya fazla çalışması da tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı riskini artırabilir.
Embriyonun gelişiminde, implantasyon sürecinde ve gebelik devamında önemli bir rol oynar.
Genetik Anormallikler: Genetik anomalisi olan embriyolar, başarısız tutunma veya düşükle sonuçlanabilir. Genetik anormallikler, kromozom sayı ve yapılarında veya gen mutasyonlarında meydana gelebilir. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan çiftler genetik anormallikler yönünden incelenmelidir.
Genetik Taşıyıcılık: Genetik hastalıklar taşıyan çiftlerde, oluşan embriyoların sağlıklı bir şekilde gelişmesi ve gebelik süreci olumsuz olarak etkilenebilmektedir. Genetik hastalık taşıyıcılığı tespit edildiğinde, embriyolara PGT ile genetik testler yapılmalıdır.
İmmünolojik sistem vücudun yabancı maddelere karşı bağışıklık tepkisi vermesini sağlar ve vücudun bağışıklık sistemi bozulduğunda , embriyonun rahim içine yerleşmesini engelleyebilir. Bazı durumlarda ise bağışıklı sistemindeki dengesizlikler ya da aşırı tepkiler, tüp bebek tedavisinin başarı şasnsını düşürebilir.
Otoimmün Hastalıklar: Otoimmün hastalıklar, vücudun kendi dokularına karşı bağışıklık tepkisi vermesi durumlarıdır. Otoimmün hastalıkların, üreme sistemi üzerinde negatif etkileri olabilir ve tekrarlayan tüp bebek başarısızlığına yol açabilir. Antifosfolipid sendromu gibi otoimmün hastalıklar, kan pıhtılaşması ve implantasyon sorunlarına neden olabilir.
İmmunolojik bozukluklar ve İnflamasyon: İmmünolojik bozukluklar, inflamasyona ve doku hasarına neden olabilir. Bu durum da endometrium kalitesini olumsuz olarak etkileyebilir ve implantasyon başarısızlığına yol açar.
Karyotip analizi: Çiftin kromozom yapılarının incelenmesi.
Preimplantasyon Genetik Tarama (PGT): Embriyoların kromozom sayı ve yapılarının taranması
Taşıyıcılık testleri: Çiftin kalıtımsal hastalıklar açısından taranması
FSH (folikül uyarıcı hormon) ve LH (luteinizan hormon) seviyeleri: Yumurtlama fonksiyonunu ve rezervini değerlendirmek için.
Estradiol (E2), progesteron ve prolaktin seviyeleri: Hormonal dengeyi değerlendirmek için
Tiroid hormonları testi: TSH, T3, T4 ile tiroid fonksiyonlarının değerlendirilmesi için.
Antikor taramaları: Bağışıklık sistemi tepkilerini ölçümlemek için.
Antifosfolipid antikor testi: Kanın pıhtılaşması ve olası implantasyon problemlerini tespit etmek için.
Ultrason veya MRI: rahim anormalliklerin (myom , Adenomyozis ) değerlendirilmesi için
Histeroskopi: Rahim iç yüzeyini değerlendirmek ve polip ,septum gibi durumların tedavisinde kullanılır.
Endometrial biyopsi: Endometrium dokusunun patolojik analizi ya da endometrial reseptivite (ERA) testi için örnekleme almak için yapılır.
Embriyoskop: Embriyo morfolojisi değerlendirmesi: Embriyo yapısı ve gelişimi üzerindeki analizler
PGT, embriyoların genetik testlere tabi tutulmasıyla sağlıklı embriyoların seçilmesi ve implantasyon şansının artırılması için kullanılan bir yöntemdir.
Blastokist transferi: Embriyoların blastokist evresine(4.-5.-6. Günler) kadar geliştirilip transfer edilmesi gebelik başarısını klivaj yani 3. Gün embriyo transferine göre arttırır.
Hatching tekniği: transfer öncesi embriyo zarının açılmasıyla implantasyon şansının artırılması sağlanır.
Embriyo seçimi için morfolojik değerlendirme: Embriyoskop kullanılarak embriyo gelişiminin takibi ya da yapay zeka yöntemi ile embriyo seçme.
Transfer tekniklerinin geliştirilmesi ve embriyo transfer işlemi öncesi prova transfer denemesi
Hastanın klinik bulgularına göre doğal adet döngüsünde ilaçsız endometrium hazırlığı ya da HRT dediğimiz östrojen hormonu ile endometrium hazırlığı
Luteal faz desteği sağlanması progesteron hormon desteği ile implantasyon şansı arttılır.
İmmünosüpresif ilaçlar kullanarak bağışıklık sistemini düzenleyici tedaviler, implantasyon şansını artırmaya yardımcı olabilir.
Antifosfolipid sendromu gibi trombofili durumlarının tedavisi için düşük dozda aspirin ve heparin kullanımı, implantasyon şansını artırmaya yardımcı olabilir.
İntralipid tedavisi, immünoglobulin tedavisi gibi immunolojik tedavilerle bağışıklık sistemini düzenleme, implantasyon şansını artırmaya yardımcı olabilir.
Donör yumurtası veya donör embriyosu kullanma veya taşıyıcı anne yöntemi gibi alternatif üreme yöntemleri, tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan çiftlere yardımcı olabilir
Tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı yaşayan çiftler, bu konuda deneyimli bir tüp bebek uzmanına başvurmalıdır. Uzman, çiftin durumunu değerlendirerek uygun tedavi yöntemini belirleyecektir