tr
Randevu Planla icon

MENU

Polikistik Over Sendromu (PKOS) Nedir?

Polikistik over sendromu (PCOS), kadınların üreme çağında ortaya çıkan ve hormonal dengesizlikler ile metabolik bozukluklarla ilişkilendirilen yaygın bir sağlık sorunudur. PCOS'un kesin nedeni bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık, insülin direnci ve iltihaplanma gibi faktörlerin bu durumda rol oynadığı düşünülmektedir.

PCOS’un kesin sebebi bilinmemektedir ancak, genetik yatkınlık, insülin direnci ve iltihaplanma gibi faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Bu durum, hormonal dengesizliklere yol açarak yumurtlama sürecini etkiler ve kısırlık sorunlarına neden olabilir.

Polikistik over sendromu teşhisi, semptomlar, fiziksel muayene ve kan testleri aracılığıyla yapılabilir. Ayrıca ultrason incelemesiyle yumurtalıklarda kistlerin olup olmadığı belirlenebilir. Tedavi yöntemleri, hastanın semptomlarına ve üreme planlarına göre belirlenir. Genellikle, yaşam tarzı değişiklikleri, hormonal dengeleyici ilaçlar ve insülin direncini azaltıcı tedaviler kullanılır. Kısırlık sorunu yaşayan kadınlar için, tüp bebek gibi yardımcı üreme teknikleri de tercih edilebilir.

Polikistik Over Sendromu (PKOS), üreme çağındaki kadınlarda yaygın olarak görülen bir hormonal bozukluktur. PKOS, yumurtalıklarda çok sayıda küçük, sıvı dolu keseciklerin (foliküller) oluşması ve bu foliküllerin yumurtlama sürecine tam olarak katılamaması ile karakterizedir. Bu durum, yumurtlamanın düzensizleşmesine veya tamamen durmasına neden olabilir ve sonuç olarak kısırlık, adet düzensizlikleri, hirsutizm (aşırı kıllanma) ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir.

PKOS, temel olarak üç ana kriterle tanımlanır:

PKOS’un Tanımı

Anovulasyon veya Oligo-ovulasyon: Yumurtlama eksikliği veya düzensiz yumurtlama.

Hiperandrojenizm: Artan erkeklik hormonları (androjenler) nedeniyle akne, aşırı kıllanma ve saç dökülmesi gibi belirtilerle kendini gösterebilir.

Polikistik Over Görüntüsü: Ultrason muayenesinde yumurtalıklarda çok sayıda küçük kistin (foliküllerin) bulunması.

Bu üç kriterden ikisinin varlığı, PKOS tanısını desteklemektedir.

Z_Pattern

PKOS Kimlerde Daha Sık Görülür?

PKOS, dünya genelinde üreme çağındaki kadınların %6-12'sini etkileyen yaygın bir durumdur. Belirtiler genellikle ergenlik döneminde, ilk adet döneminden kısa bir süre sonra başlar, ancak bazı kadınlarda 20'li veya 30'lu yaşlara kadar fark edilmeyebilir.

Risk Faktörleri:

Genetik Yatkınlık: Ailede PKOS öyküsü olan kadınlarda bu sendromun gelişme riski daha yüksektir.

Obezite: Aşırı kilo, PKOS belirtilerini şiddetlendirebilir ve insülin direncini artırabilir.

Erken Adet Görme: Erken yaşta adet görmeye başlamak da PKOS riskini artırabilir.

PKOS’un Nedenleri Nelerdir?

PKOS’un kesin nedeni tam olarak anlaşılamamıştır, ancak genetik, hormonal ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonu ile ortaya çıktığı düşünülmektedir. PKOS’ta, yumurtalıklar normalden daha fazla androjen (erkeklik hormonu) üretir. Bu hormon dengesizliği, yumurtlamayı engelleyebilir ve adet döngüsünü düzensiz hale getirebilir. Birkaç ana faktörün bu duruma katkıda bulunduğu düşünülmektedir:

Genetik Faktörler: Aile öyküsü, PKOS gelişiminde önemli bir rol oynar. PKOS’lu kadınların annelerinde ve kız kardeşlerinde de bu duruma rastlanma olasılığı yüksektir.

Hormonal Dengesizlikler: Yüksek androjen seviyeleri ve insülin direnci, PKOS’un temel nedenleri arasında yer alır.

Yüksek Androjen Seviyeleri: PKOS’lu kadınlarda, normalden daha yüksek androjen seviyeleri gözlemlenir. Bu durum, anormal tüylenme (hirsutizm) ve akne gibi belirtilere yol açabilir. Androjen fazlalığı yumurtlama sürecini bozabilir.

İnsülin Direnci: PKOS’lu birçok kadında insülin direnci vardır, bu da vücudun insüline normal şekilde yanıt vermediği anlamına gelir. İnsülin direnci, vücudun insüline yanıtını etkileyerek hormon üretimini değiştirebilir , kan şekeri seviyelerinin artmasına ve sonunda tip 2 diyabet gelişimine yol açabilir.

Düşük Progesteron Seviyeleri: Yumurtlamanın olmaması, progesteron hormonunun yeterince üretilmemesine neden olur. Bu durum da düzensiz adet döngülerine yol açar.

Çevresel Faktörler: Beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı ve çevresel toksinler de PKOS gelişiminde etkili olabilir. Özellikle aşırı kilo, hormonal dengesizlikleri tetikleyebilir ve PKOS belirtilerini kötüleştirebilir.

1. Düzensiz Adet Döngüleri

PKOS’un en yaygın belirtilerinden biri düzensiz adet döngüleridir. Kadınların büyük bir kısmı, PKOS nedeniyle adetlerini düzensiz bir şekilde görür veya bazı durumlarda hiç görmez. Düzensiz adet döngüleri, yumurtlamanın düzensiz veya hiç gerçekleşmediğini gösterir.

Oligomenore: Adet döngülerinin 35 günden daha uzun olması durumu.

Amenore: Üç veya daha fazla adet döngüsünün atlanması ya da tamamen adet görmeme durumu.

Düzensiz adet döngüleri, PKOS’un tanısında önemli bir rol oynar ve bu durum, uzun vadede endometriyal kanser gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

2. Aşırı Kıllanma (Hirsutizm)

PKOS’lu kadınların yaklaşık %70-80’i aşırı kıllanma sorunu yaşamaktadır. Hirsutizm, vücuttaki erkeklik hormonlarının (androjenler) artışına bağlı olarak yüz, göğüs, sırt ve karın gibi bölgelerde istenmeyen tüylerin aşırı büyümesi şeklinde kendini gösterir. Bu durum, PKOS’lu kadınlarda hem fiziksel hem de psikolojik rahatsızlıklara yol açabilir.

Hirsutizmin Yaygın Görüldüğü Bölgeler: Yüz, çene, üst dudak, göğüs, karın, sırt ve üst bacaklar.

3. Akne ve Yağlı Cilt

PKOS, androjen seviyelerinin artmasıyla ilişkilidir ve bu hormonlar ciltteki yağ bezlerini etkileyerek akne oluşumuna neden olabilir. PKOS’lu kadınlarda genellikle sırt, yüz, göğüs ve omuz bölgelerinde inatçı akneler görülür. Cildin yağlı olması da PKOS’un yaygın belirtilerinden biridir.

Akne: Özellikle sırt, yüz ve göğüste yoğunlaşan, inatçı ve tedaviye dirençli sivilce oluşumu.

4. Kilo Alımı ve Obezite

PKOS’lu kadınların bir kısmı kilo almakta zorlanır ve eğer kilo alırsa genellikle karın bölgesinde toplanır. İnsülin direnci, PKOS’lu kadınlarda sık görülen bir durumdur ve bu da kilo alımına neden olabilir. Kilo artışı, PKOS belirtilerini daha da kötüleştirebilir ve tip 2 diyabet gibi metabolik rahatsızlıkların riskini artırabilir.

Merkezi Obezite: Karın bölgesinde aşırı yağ birikimi, PKOS’lu kadınlarda sık görülür.

5. Saç Dökülmesi (Androjenik Alopesi)

Androjenik alopesi, erkek tipi saç dökülmesi olarak bilinir ve PKOS’lu kadınlarda sık rastlanan bir belirtidir. Bu durum, saç çizgisinin gerilemesi veya başın üst kısmında saçların incelmesi şeklinde ortaya çıkar. PKOS’ta görülen bu tür saç dökülmesi, genellikle androjen hormonlarının aşırı üretiminden kaynaklanır.

Saç Dökülmesinin Yaygın Görüldüğü Bölgeler: Saç çizgisi ve başın üst kısmı.

6. Ciltte Koyulaşma (Acanthosis Nigricans)

PKOS, ciltte bazı bölgelerde koyu lekelerin oluşmasına neden olabilir. Acanthosis nigricans olarak bilinen bu durum, genellikle boyun, kasık, koltuk altı ve dirseklerde görülür. Bu koyulaşmalar, insülin direnci ile ilişkilidir ve PKOS’lu kadınlarda yaygın olarak görülebilir.

Acanthosis Nigricans’ın Görüldüğü Bölgeler: Boyun, koltuk altı, kasık ve dirsek bölgeleri.

7. Kısırlık (İnfertilite)

PKOS, kadınlarda kısırlığın önde gelen nedenlerinden biridir. Yumurtlamanın düzensiz olması veya tamamen durması, yumurtlamaya bağlı kısırlık sorunlarına yol açar. PKOS’lu kadınlar, gebe kalmakta zorlanabilirler ve bu durum uzun süreli tedavi gerektirebilir.

Ovulasyon Bozukluğu: Yumurtlamanın düzensiz veya yok olması, PKOS’a bağlı kısırlığın ana nedenidir.

8. Depresyon ve Anksiyete

PKOS, sadece fiziksel belirtilerle değil, aynı zamanda psikolojik sorunlarla da ilişkilidir. Hormon dengesizlikleri, aşırı kıllanma, kilo alımı ve diğer fiziksel belirtiler, PKOS’lu kadınlarda depresyon ve anksiyeteye yol açabilir. PKOS’lu kadınların ruh sağlığı üzerinde önemli etkileri olabilir ve bu durumun yönetimi önemlidir.

Psikolojik Etkiler: Depresyon, anksiyete ve düşük benlik saygısı, PKOS’un yaygın psikolojik etkileridir.

İlaç tedavisi:

Doğum kontrol hapları: Adet düzensizliğini ve akneyi tedavi edebilir.

İnsülin direncini azaltan ilaçlar: Metformin gibi insülin duyarlılığını artıran ilaçlar, polikistik over sendromu etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Bu ilaçlar, insülin direncini azaltarak kilo kaybını kolaylaştırır ve yumurtlama fonksiyonuna olumlu etki eder.

Androjenleri azaltan ilaçlar: Kıllanmayı ve saç dökülmesini tedavi edebilir.

Progesteron hapları: Progesteron tedavisi, düzensiz adet kanamalarını düzenlemeye yardımcı olabilir.

Yumurtlamayı uyarıcı ilaçlar: gebelik istemi olan hastalarda Klomifen sitrat ve letrozol gibi ilaçlar yumurtlamayı tetikleyerek gebe kalma şansını artırır.

Yardımcı üreme teknikleri: Tüp bebek (IVF) ve intrauterin inseminasyon (IUI) gibi yardımcı üreme teknikleri ile polikistik over kaynaklı infertilite problemi yaşayan kadınların gebelik ihtimali artmaktadır.

Yaşam tarzı değişiklikleri:

PCOS'un tedavisi, belirtilerin şiddetine, hastanın yaşına ve üreme planına bağlı olarak değişir. Hafif belirtileri olan kadınlar için genellikle ilaç tedavisine gerek yoktur. Ancak, daha şiddetli belirtileri olan kadınlar için ilaç tedavisi, yaşam tarzı değişiklikleri ve cerrahi müdahale gibi tedaviler gerekebilir.

Diyet: Sağlıklı bir diyet, kilo kaybına ve insülin direncinin azalmasına yardımcı olabilir.

Egzersiz: Düzenli egzersiz, kilo kaybına ve insülin direncinin azalmasına yardımcı olabilir.

Stres yönetimi: Stres, PCOS'un belirtilerini şiddetlendirebilir. Stres yönetimi teknikleri, belirtileri yönetmeye yardımcı olabilir.

Cerrahi müdahale Laparoskopik yumurtalık cerrahisi: Bu işlem, yumurtalıklardaki kistleri çıkarmak için yapılır. Ancak, bu işlemin PCOS'un belirtilerini tedavi ettiğine dair kesin kanıtlar yoktur.

İnsülin direnci: İnsülin direnci, diyabet, kalp hastalığı ve felç riskini artırabilir.
İnfertilite: PCOS, infertilitenin en yaygın nedenlerinden biridir.
Meme kanseri: PCOS, meme kanseri riskini artırabilir.

Polikistik Over Sendromu

PCOS'un kesin bir önlenmesi yoktur. Ancak, sağlıklı bir diyet, düzenli egzersiz ve stres yönetimi, PCOS'un belirtilerini yönetmeye ve komplikasyon riskini azaltmaya yardımcı olabilir

Hormonal dengesizlikler: PCOS hormonal dengesizlikte başrol oynamaktadır. Kadın hormonları (östrojen ve progesteron gibi) ile erkek hormonları (androjenler) arasında dengesizlik görülür. Bu hormonal dengesizlik sebebiyle regl periyodunda düzensizlik ve yumurtlama sorunları yaşanabilmektedir.

Düşük dereceli iltihaplanma: PCOS’lu kadınların vücutlarında düşük dereceli iltihaplanma olduğu gözlemlenmiştir. Bu iltihaplanma, insülin direncinin yükselmesine ve androjen seviyelerinin artmasına katkıda bulunabilir.

Obezite: Obezite ve kilo alımı, insülin direncini artırarak PCOS belirtilerini kötüleştirebilir. PCOS’lu her kadın obez değildir ve zayıf kadınlarda da PCOS görülebilir.