Oligohidramnios
Op. Dr. Melek Büyükkınacı Erol
Op. Dr. Melek Büyükkınacı Erol
Oligohidramnios, gebelik sırasında bebeğin etrafını saran amniyon sıvısının normalden daha az olması durumudur. Amniyon sıvısı, gebelik boyunca bebeğin sağlıklı gelişimi için hayati öneme sahiptir. Bu sıvı, enfeksiyonlara karşı koruma sağlamaktan, bebeğin hareketini kolaylaştırmaya kadar birçok önemli görevi yerine getirir. Ancak, sıvı miktarında azalma olması durumunda hem anne hem de bebek için bazı riskler ve komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Amniyon sıvısı, gebeliğin başlangıcından itibaren bebeğin etrafını saran koruyucu bir sıvıdır. Bu sıvının görevleri arasında şunlar yer alır:
Enfeksiyon Koruması: Amniyon sıvısı, bebeği rahim içinde enfeksiyonlardan korur.
Travma Koruması: Ani darbeler ve çarpmalar gibi dış etkenlerden bebeği korur.
Hareket İmkânı: Bebeğin rahim içinde rahatça hareket edebilmesini sağlar, bu da kas ve iskelet sistemi gelişimi için gereklidir.
Sıcaklık Sabitliği: Rahim içi sıcaklığını sabit tutarak bebeğin konforunu sağlar.
Kordon Koruması: Bebeğin göbek kordonunun sıkışmasını ve basıya uğramasını engelleyerek, bebeğin oksijen alımını destekler.
Solunum ve Sindirim Gelişimi: Bebek bu sıvıyı soluyup yutar, bu da solunum ve sindirim sistemlerinin gelişmesine katkıda bulunur.
Oligohidramnios, gebelikte amniyon sıvısının normalden az olduğu bir durumdur. Gebeliğin herhangi bir döneminde ortaya çıkabilir ve farklı sebeplerden kaynaklanabilir. Amniyon sıvısındaki bu azalma, bebeğin sağlığı ve gelişimi üzerinde ciddi etkiler yapabilir.
Su Gelmesi (Membran Rüptürü): Bebeğin su kesesinin yırtılması durumunda amniyon sıvısı sızar ve sıvı miktarında azalma olur. Bu durum doğumun başladığının belirtisi olabilir ve acil müdahale gerektirir.
Plasental Problemler: Plasenta, bebeğe yeterli oksijen ve besin desteğini sağlayamadığında, bebeğin suyu azalabilir. Bu durum, bebeğin rahim içinde yeterince beslenemediğini ve oksijen alamadığını gösterir.
Riskli Gebelikler: Gebelik tansiyonu, gebelik zehirlenmesi, gestasyonel diyabet ve annenin pıhtılaşma bozuklukları gibi altta yatan kronik hastalıklar oligohidramnios riskini artırır.
Çoğul Gebelikler: Özellikle aynı plasentayı paylaşan ikizlerde görülen ikizden ikize transfüzyon sendromu, bir bebekte oligohidramnios gelişmesine neden olabilir.
Fetal Anomaliler: Bebeğin böbreklerinde veya idrar yollarında doğumsal kusurlar olması durumunda amniyon sıvısı yeterince üretilemeyebilir. Bu durum genellikle gebeliğin ilk altı ayında tespit edilir.
Su Gelmesi: Vajinal akıntı ile karışabilen sıvı sızıntısı, su kesesinin yırtılmasına işaret edebilir.
Bebeğin Hareketlerinin Azalması: Amniyon sıvısının azalması, bebeğin hareketlerinde azalmaya neden olabilir.
Karnın Küçük Olması: Gebelik haftasına göre karın boyutunun küçük olması, amniyon sıvısında azalma belirtisi olabilir.
Oligohidramnios tanısı, genellikle ultrason muayenesi ile konur. Doktor, ultrason ile amniyon sıvısının miktarını değerlendirir ve sıvı miktarının normal sınırların altında olup olmadığını belirler. Bebeğin suyu azaldığında, bu durumun nedeni araştırılmalı ve gerekli tedavi planı yapılmalıdır.
Oligohidramnios tedavisi, gebeliğin kaçıncı haftasında olduğuna ve durumun ciddiyetine bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri şunlardır:
Yakın Takip: Bebeğin suyu azaldığında, gebeliğiniz daha sıkı bir şekilde takip edilir. NST (Non-Stress Test), biyofizik profil ve ultrason gibi testlerle bebeğin durumu değerlendirilir.
Hidrasyon: Bol sıvı alımı, rahim kasılmalarını azaltabilir ve sıvı miktarını bir miktar artırabilir. Fakat yöntemin her zaman etkili olduğu söylenemez.
Doğumun Başlatılması: Gebelik miadına yaklaştıysa veya bebek ciddi bir sıkıntı içerisindeyse, doğumun başlatılması düşünülebilir. Bebeğin doğurtulması, prematüre komplikasyonları ve gebeliğin devam etmesi durumunda yaşanabilecek riskler dikkate alınarak karar verilir.
Doğum Esnasında Müdahale: Oligohidramnios durumunda, doğum sırasında bebeğin kordonu basıya uğrayabilir ve kalp atışlarında düşüş yaşanabilir. Bu durumda sezaryen doğum tercih edilebilir.
Oligohidramnios, gebelik boyunca dikkatle izlenmesi gereken bir durumdur. Amniyon sıvısının azalması, hem annenin hem de bebeğin sağlığı üzerinde ciddi etkiler yapabilir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile bu durumun getirdiği riskler en aza indirilebilir. Gebelik süresince düzenli doktor kontrollerine gitmek ve belirtiler hakkında bilinçli olmak, sağlıklı bir gebelik için atılacak en önemli adımlardan biridir.