Antalya’da Miyom hastalığınızı tedavi edebilecek Jinekolojik Hastalıklar ile özel olarak ilgilenen, güvenilir, bilgili Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı arayışındaysanız Miyom Tedavisi Antalya hizmetimizden siz de faydalanabilirsiniz. Bizimle iletişime geçerek Miyom Tedavisi Antalya ve Antalya Miyom Tedavisi Fiyatları gibi konularda detaylı bilgi alarak karar vermenizi kolaylaştırabilirsiniz.
Miyomlar, rahimin düz kaslarından gelişen en sık rastlanan iyi huylu tümörüdür. Doğurganlık çağındaki kadınların % 20 – 25′ inde görülür. 40 yaş ve üzerindeki kadınlarda bu oran % 45 ile 50 lere kadar çıkmaktadır. Miyom oluşumundan hormonal ve çevresel faktörler sorumlu tutulmaktadır. Östrojenin Miyomların büyümesine yol açtığı düşünülmektedir. Menapoz döneminde östrojen düzeyi azalır ve Miyomlarda küçülme görülür.
Risk Faktörleri
Miyom gelişiminden erken adet başlangıcı, hiç çocuk sahip olmamış olmak, geç yaşta doğum yapmak risk faktörlerini oluşturmaktadır. Birinci derece akrabalarında Miyom olan kişilerde Miyom gelişme riski 2,5 kat artmıştır. Siyah ırk olmak Miyom görülme şansını, beyaz ırka göre dokuz kat artırır. 25-29 yaşları arasında doğum yapanlarda Miyomların daha az görüldüğü bulunmuştur.
Miyom Belirtileri
Miyomlar genellikle belirti vermezler. Çok büyük olan Miyomlar bile bazen belirti vermeyebilirler. Miyomların belirtileri yerleşme yerine büyüklüklerine ve gebelik durumuna göre değişiklik gösterebilir. En sık rastlanan şikayetler şöyledir;
Adet Düzensizliği : Adet miktarında artma ve süresinde uzama yapabilir. Bunun yanında Miyomlarda adet öncesi lekelenme, ara kanamalar ve uzamış adet görülebilir. Bu fazla kanamalar bir süre sonra kansızlığa yani “anemi”ye neden olur.
Pelvik Ağrı : Miyomlarda ağrı genellikle Miyomun yapısının bozulmasına bağlı ortaya çıkar. Yavaş yavaş artan kasık ağrısı olabileceği gibi ani bir ağrı olarak ortaya çıkabilir. Bazen de hastalar kramp tarzında ağrıdan yakınabilirler. Bel ve kasık ağrısı, kasıklarda dolgunluk hissi Miyomlarla birlikte rastlanan belirtilerdir. İleri derecede büyümüş bir Miyom etrafındaki dokulara ve sinirlere baskı yaparak da ağrıya yol açabilir.
Bası belirtileri : İdrar kesesine bası yaparak sık sık idrara çıkma gibi üriner belirtiler, kalın bağırsağa bası yaparak kabızlık gibi yakınmalara neden olabilir.
Karındaki belirtiler : Bazen hastayı doktora getiren neden karnın şişmesi veya büyümesi olabilir. Zayıf hastalar karnındaki şişliği farkedebilirler.
Kısırlık : Miyomlar bazen kısırlık nedeni olabilirler. Ancak diğer kısırlık nedenleri araştırılıp elendikten sonra Miyom kısırlıktan sorumlu tutulabilir.
Miyomların kötü huylu yani kanser olma ihtimali çok düşüktür. Bu oran %0,7 olarak belirtilmesine karşın pek çok araştırmada rahimin düz kaslarından gelişen kanserin(leioMiyomsarkom) var olan Miyomlardan köken almadığı, kendi başına ve diğerlerinden bağımsız olarak geliştiğini öne sürmektedirler. Ancak, menopoz sonrası çok hızlı büyüme gösteren Miyomlarda bu ihtimali göz önünde bulundurmak gerekir.
Miyom tanısı rutin sağlık kontrolü veya jinekolojik yakınmaları olan hastalarda yapılan jinekolojik muayene ile tanı konulur. Muayene esnasında tipik olarak uterus büyük ve düzensiz olarak saptanır. Miyomları yumurtalık kaynaklı diğer pelvik kitlelerden ayırt etmek ve rahin duvarındaki yerini ve boyutunu tespit etmek için vajinal veya abdominal ultrasonografik inceleme yapılır. Büyük Miyomların diğer pelvik kitlelerden ayırt edilemediği durumlardan MR (Magnetik Rezonans) ve BT(Bilgisayarlı Tomografi) gibi daha ileri inceleme gerekebilir. Ayrıca sonohisterografi adı verilen yöntemle rahim iç duvarının sıvı verilerek şişirilmesi ile rahimin en iç tabakasında yerleşen Miyomlar(submuköz Miyom) yine bu tabakadan kaynaklı polipleri ayırt etmede oldukça yardımcıdır.
Miyomlarda Tedavi
Gözlem :
Miyomu olan birçok kadında eğer belirgin bir şikayet yaratmıyorsa tedavi gerekmez. Sadece takip yeterli olur. Bu gibi durumlarda her 6 ayda bir muayene ve ultrason ile hastanın takibi ve değişiklik saptanır ise tedavi gereklidir.
Cerrahi Olmayan Tedavi Seçenekleri
Nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar (mefenamik asit gibi) ve antifibrinolitik ajan traneksamik asit Miyoma bağlı aşırı kanamaların tedavisinde kullanılabilir. Adet dönemindeki kan kaybını traneksamik asit yaklaşık %50, mefenamik asit üçte bir oranında azaltır.
Hormon Tedavisi
Düşük dozajlı doğum kontrol hapları miyom boyutunda büyümeye neden olmadan, adet dönemindeki kan kaybını önemli ölçüde azaltır ve hemoglobin değerlerini yükseltir. Norethisteron ve Duphaston gibi progestinler kan kaybını azaltmada etkindirler. Mifepriston (RU486) antiprogestin bir ilaçtır. Altı ay süreyle kullanılmasının %48 oranında Miyom hacmini azalttığı gösterilmiştir.
Gonadotropin releasing Hormon (GnRH) Analogları
GnRH analogları Miyomların tedavisinde operasyon öncesinde kullanılabilir. GnRH agonistleriyle tedavinin amacı bir nevi medikal menopozdur. Sıcak basması, vajinal kuruluk, baş ağrısı, , uykusuzluk ve emosyonel bozukluklar, depresyon, azalmış libido gibi yan etkiler görülür. Bu yan etkiler tedavinin kesilmesini takiben 3-6 ay arasında azalır. 6 aylık kullanımda Miyomların hacmi %30 ve rahim hacmi %35 azalır. GnRH agonistlerinin cerrahi tedavi öncesi kullanımı, ameliyat süresini ve hastanede kalış süresini kısaltır, kan kaybında azalmaya neden olur ve böylece ameliyat için karına dikine kesiyi engelleyebilir. Bu da estetik olarak daha iyi bir sonuç doğurur. GnRH agonistleri pahalı olması ve yan etkilerinin varlığı nedeniyle seçilmiş olgulara uygulanmaktadır. Bu tedaviyi bitiminde kısa süre içinde Miyom boyutunun tekrar büyüyerek uterusun önceki boyutlara ulaşabileceği ve semptomların geri dönebileceği unutulmamalıdır. Bu ilaçların bugün için kullanılma nedeni cerrahi öncesinde seçilmiş olgularda hazırlık amaçlıdır.
Hormonlu Spiral
Levonorgestrel salgılayan intrauterin araç (LNG-IUD) 12 haftalık gebelik cesametinden küçük miyomlarda adet dönemindeki kan kaybını etkili bir şekilde azaltır. Cerrahi tedaviye alternatif olarak kullanılabilir. Hastalar lekelenme tarzı kanamalar olabileceği ve adet kanamasının azalacağı ve hatta adetten tamamen kesilebileceği konusunda uyarılmalıdır. 12 ay sonunda vakaların %40 ında adetler kesilecektir. Düzensiz lekelenme tarzında kanamaların 3 ay süresince giderek azalacağı hakkında hasta bilgilendirilmelidir. Baş ağrısı, memelerde hassasiyet, şişkinlik ve cilt reaksiyonları görülebilir fakat çoğu zaman içinde kaybolur. LNG-IUD’ın (Hormonlu Spiralin) kullanım süresi 5 yıldır. LNG-IUD (Hormonlu Spiral) hastanın yaşam kalitesini düzeltir ve uzun süre kullanıma olanak tanır. LNG-IUD (Hormonlu Spiral) cerrahiye alternatif bir tedavi yöntemi olabilir.
Miyomlarda Cerrahi Tedavi
Histerektomi (Rahimin ameliyatla çıkarılması) çocuk isteği olmayan, menopoza yaklaşmış ve diğer tedavi yöntemlerine yanıt alınamamış ve belirti veren kadınlar için kesin tedavi şeklidir. Histerektomi karından, laparaskopik veya vaginal yolla yapılabilmektedir. Üreme kapasitesini koruma isteği hiç olmasa dahi, birçok kadın rahimlerini korumak istemektedirler. Kadınlara tercihlerine saygılı olunarak tüm tedavi seçenekleri hastaya ayrıntılı olarak sunulmalıdır. Hastanın üreme kapasitesini koruma isteği varsa, miyomektomi ilk tercihtir. Miyomektomi karından, vajinal yolla, laparaskopi ile veya histeroskopi ile yapılabilmektedir. Semptomatik Miyomların tekrarlama riski yüksek olduğu için Miyomektomiye daha çok hastalıksız bir dönem sağlayıcı tedavi gözüyle bakılmalı ve kadınlar mümkün olan en kısa sürede çocuk sahibi olmaları konusunda bilgilendirilmelidir. Her zaman sadece Miyomun çıkarılması mümkün olmadığı unutulmamalıdır. Miyomun kesin olarak çıkarılıp çıkarılmayacağına ameliyat esnasında karar verilir.
Cerrahiye Alternatif Olabilecek Diğer Tedaviler
Uterin Arter Embolizasyonu (UAE)
Bacakta kasıktan geçen ana atar damara girilir. Kateter vasıtası ile rahime gelen atar damarlara tıkayıcı ajanlar verilir. İşlemden sonra Miyoma giden kan akımın durmasına veya azalmasına bağlı ağrı olabilir. Genelde 1 sonraki gün hasta taburcu edilir. 3 ay sonra hastaların kanama şikayetlerinin %83, ağrılı adetlerin %76 azaldığı görülmüştür. Prosedür gebe kalabilme beklentisi olmayan kadınlarda kullanılmalıdır.
Manyetik rezonans ile yönlendirilmiş odaklanmış ultrason
Gebelik isteyen kadınlara önerilmez. MRI ile istenilen dokuya tam hedef alınması sağlanır. Fokal bir nokta üzerine ultrason enejisi hedeflenerek Miyom dokusunda hücre ölümü sağlanır.
Miyom ve Gebelik İlişkisi
Gebelikte Miyomların klasik olarak büyüdüğü bilinir. Ancak, bazı çalışmalarda bazı Miyomların büyüdüğü, buna karşın bir kısmının ise değişmeden kaldığı ve hatta küçüldüğü gözlenmiştir. Yani gebeliğin Miyomlar üzerine değişken ve tahmin edilemeyen bir etkisi olmaktadır. Bugün için gebelikte Miyomların büyük bölümünün (%69) büyümeden kaldığı düşünülmektedir. Gebelikte büyük olmayan Miyomların belirgin zararı yoktur. Ancak, büyük Miyomlar çocuğun başının doğum kanalına girmesine engel olabilecek bir yerleşimde olabilir. Miyomların düşük ve erken doğum riskini, sezeryan operasyonu ihtimalini ve doğum sonrası kanama riskini arttırdığı bilinmektedir.
Gebelik öncesinde Miyomektomi ameliyatı olanlarda doğum eylemi sırasında düşük bir ihtimal olsa da uterin rüptür (uterusun yırtılması) riskinin bilinmesinde fayda vardır.
Gebe uterusunun aşırı derecede kanlanması ve bunun sonucunda çıkarılan Miyom yerinden kanamanın durdurulamaması riski nedeniyle sezaryan operasyonu esnasında Miyomların çıkarılması tercih edilmez. Kanamanın durdurulamaması sonucu rahmin alınma (Histerektomi) riski olabilir. Eğer, Miyom rahmin dış duvarında ve özellikle saplı ise sezaryen sırasında alınabilir. Daha derinde yerleşmiş olan miyomların ise ancak bu konuda deneyimli olan cerrahlar tarafından alınmaları önerilir.
Antalya Miyom Tedavisi Fiyatları
Antalya Miyom Tedavisi Fiyatları miyomun sayı ve yerleşimine, ameliyatın açık mı kapalı mı olacağına, laparoskopi ya da histereskopi kullanılmasına ve yapıldığı hastaneye göre değişmektedir. Hastane yatış süresi de fiyatları etkiler. Ameliyatlar Antalya’da anlaşmamız olan özel hastanelerde yapılmaktadır. Muayenehanede sadece tanı ve cerrahi planlama yapılmaktadır.